Haber

Boğaziçi nöbetine katılan akademisyenlere disiplin soruşturması

2 Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu’nun görevden alınmasının ardından da devam ediyor. Boğaziçili akademisyenler her iş günü meydana gelerek, Bulu’nun ardından rektör olarak atanan Naci İnci’yi protesto ederek rektörlük binasına sırt çeviriyor.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, nöbete katılan öğretim üyeleri hakkında, eylemlerin “hukuka aykırı” olduğu ve “üniversitenin işleyişini aksattığı” iddiasıyla disiplin soruşturması başlattı.

On beş dakikalık kısa protestolar nedeniyle kampüste herhangi bir rastgele faaliyetin kesintiye uğramadığını belirten öğretim üyeleri, hareketlerin öğrencileri, diğer kampüs sakinlerini veya ziyaretçileri etkileyecek güvenlik müdahalesi gerektirecek bir aksilik yaratmadığını vurguladı.

‘TERCİYİ YAPACAK ÖĞRENCİLER DİKKATE ALINACAK’

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, disiplin soruşturmasında “kanunsuzluk” iddialarına destek veren Rektörlük’ün 1 Haziran 2023 ve 7 Temmuz 2023 tarihli yazılarına atıfta bulundu. Bu yazılarda 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun “Yasak Yerler” başlıklı 22’nci maddesi uyarınca yapılan nöbetlerin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca rektörlük tezinde, bu sessiz protestoların üniversite tercihi aşamasındaki öğrenci adaylarının tereddüt etmesine neden olduğu iddia edilerek, eyleme devam eden öğretim üyeleri hakkında cezai ve idari işlemlerin başlatılacağı duyuruldu.

AKADEMİSYENLER: İTİRAZLARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 10 Temmuz’da şu açıklamayı yaptı:

“Her iş günü saat 12:15-12:30 ortasında yürüttüğümüz, rektörlük binasına sessizce cübbemizle sırtımızı döndüğümüz, katılımı tamamen bireysel tercih olan vardiyalarımız, tamamen yukarıdan aşağıya. Üniversitemize son 2,5 yılda dayatılan kararlara, asılsız soruşturmalara, cezalara, uzaklaştırmalara, dershanelere ve kampüslere. Giriş yasaklarından niteliksiz ve şeffaf olmayan atamalara, kaygılardan toplu mezuniyet törenlerinin iptaline kadar öğrencilerin ve akademisyenlerin hiçbir derdine çare olamayan bir yönetime karşı yapılan tüm itirazların sembolik ve barışçıl bir ifadesidir.

Yönetimin bu itirazları dinlemek yerine kaba davranması, meslektaşlarını hapis ve disiplin soruşturmalarıyla tehdit etmesi, yönetimin çaresizliğini ve acizliğini de ortaya koyuyor.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak barışçıl protesto hakkımızın anayasamızca güvence altına alındığını bir kez daha hatırlatmak ister, nöbetimizin idarenin herhangi bir ihtarına, iznine veya zaman/mekan tasarrufuna tabi olmadığının altını çizmek isteriz. . Herhangi bir idari ve akademik işleyişi bozmak bizim sorumluluğumuzda olmadığından, asılsız gerekçelerle yasaklanması açıkça hak ihlali anlamına gelecektir ve hukuka aykırıdır. İfade özgürlüğü ile bu özgürlüğün bir boyutu olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kapsamı ve sınırlandırılmasına ilişkin kriterler Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenmiştir. 7 Temmuz 2023 tarihli yazıda bahsi geçen yaptırım tehditleri ve kısıtlamaların hukuka aykırı olduğunu gösteren çok sayıda yargı kararı mevcut. Tamamen hukuk çerçevesinde yürüttüğümüz barışçıl nöbetimizin, yüksek mahkeme kararlarını hiçe sayarak kriminalize edilmesi kabul edilemez.

Bu vesileyle, tüm yasak ve tehditlere rağmen hukuk dışı uygulamaların takipçisi olmaya devam edeceğimizi, üniversitemizin içinde bulunduğu idari krize dikkat çekeceğimizi, üniversitemiz hakkında farklı şekillerde konuşmaya devam edeceğimizi belirtmek isteriz. Üniversitemizin özgürlükçü, çoğulcu ve eşitlikçi yapısının barışçıl ve hukuki bir çerçeve içerisinde korunmasına karşı çıkıyoruz.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu